Archive for the ‘SEBZE YEMEKLERİ’ Category

KURU BAMYA YEMEĞİ

Şubat 10, 2011 - 12:17 pm 28 Comments

 

Güneşin varlığı bile insanın içini ısıtmaya yetiyor..Ve bir kaç gündür güneş bütün cömertliğini sergiliyor…Hava hala oldukça soğuk ama olsun, bu, gün ışıltılarının içimi enerjileriyle doldurmalarına engel değil.

 

Bugün benim çok sevdiğim bir sebze yemeğinin tarifini paylaşacağım. Gerçi benim sevmediğim bir sebze yemeği de yok gibi:)..Bamyanın kurusunun yemeğinden bahsediyorum..Bizim evde ben bildim bileli çok sevilerek yenir. Mevsiminde sık sık alır pişiririz biz. Ve ben genelde bol ekşili ve etsiz tercih ederim. Bu sefer içine biraz da kıyma ilave ettim. Şu soğuklarda çorba niyetine de içinizi ısıtacak bir yemek bu, oldukça da besleyici..

 

İşte tarifi:

 

KURU BAMYA YEMEĞİ

 

 

Malzemeleri:

 

100 gr. kuru bamya

200 gr. Yağsız dana kıyma

2 yemek kaşığı sıvıyağ

1 adet orta boy kuru soğan

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası

1 limonun suyu

tuz, karabiber

 

 

Yapılışı:

 

Öncelikle kuru bamyanın tüylerini temizlemek için bir fırın tepsisine alıp kısa bir süre fırınlıyoruz ya da bir tencerede kısık ateşte çevirerek tüyleri tütsülüyoruz. Daha sonra fırınlanan bamyaları iki bezin arasına alıp sürterek tüylerinin dökülmesini sağlıyoruz. Bu benim annemden öğrendiğim yöntem ama pek çok mutfakta tüylerle uğraşmadan direkt haşlandığını da biliyorum.

 

Daha sonra bamyaları bir tencereye alıp üzerini geçecek kadar suyla haşlıyoruz ve suyunu süzüyoruz. Diğer tarafta yemeklik doğradığımız kuru soğanı sıvıyağda kavuruyoruz. Soğanlara kıymayı da ilave edip iyice kavuruyoruz. Salçaları da ekleyip, kokusu çıkana kadar kavurduktan sonra bu malzemeye limonun suyunu koyuyoruz. Kavrulan malzemeye kaynar su ekleyip haşlanan bamyaları içine atıyoruz. Tuzunu ve karabiberini de serptikten sonra, bamyalar yumuşayıp yemek özleşene kadar pişiriyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

MANTAR SOTE

Şubat 3, 2011 - 4:01 pm 36 Comments

 

Bugün benim çok sevdiğim bir sebze ile yapılan bir tarif paylaşmak istiyorum; mantarla..

 

Mantarın seveni de sevmeyeni de var aslında. Bizim ailede ise her yemeği sevilerek yenir..Makarnada, pizzada, bulgur pilavında, etle ya da tavukla birlikte, çorbada,  üzerinde kaşarla birlikte fırınlanmış olarak..Ve daha aklıma gelmeyen pek çok şekilde soframızda sık sık yer alır..

 

Bugün vereceğim mantarlı tarif ise pratik ve besleyici Mantar Sote. Bu tarif benim gibi sebzeciler için başlı başına bir yemek niteliğinde ama et ya da tavuk yemeklerinin yanında garnitür olarak da harika gider. Pratik, hafif ve leziz..Daha ne olsun:)..

 

İşte Tarifi:

 

MANTAR SOTE

 

 

Malzemeler:

 

1 paket mantar

1 adet orta boy soğan

2 yemek kaşığı zeytinyağı

3 yemek kaşığı domates rendesi (ben kışın kullanmak için yazdan hazırlayıp konservelediğimiz domates rendesinden kullandım)

bir tutam taze dereotu

1 tutam zerdeçal

karabiber, tuz

 

Yapılışı:

 

Mantarları yıkayıp küçükleri dörde, büyükleri 6-8’e bölerek hazırlıyoruz. Diğer tarafta bir tencereye zeytinyağını alıp yemeklik doğradığımız kuru soğanı kavuruyoruz. Soğanlar sararınca mantarları ilave ediyoruz. Mantarları da suyunu salıp çekinceye kadar kavuruyoruz. Domates rendesini ve baharatları da ekleyip beş dakika daha pişiriyoruz. Ocağın altını kapatınca incecik doğradığımız dereotunu mantarların üzerine serpiyoruz ve servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

KREMALI ISPANAKLI TAVUK GÖĞSÜ

Aralık 30, 2010 - 9:15 am 14 Comments

 

İşte bir yılı daha geride bıraktık…

 

Geçen bu bir yılda, neşeli, mutlu hallerimi olduğu kadar hüzünlü, karışık zamanlarımı da bir şekilde yansıttım bu sayfalara. Çünkü yazılanlar tamamen Kristal Kelebeğin iç dünyasının aktarımıydı bir anlamda. Yazdıkça mutluluklar katlandı, arttı; üzüntüler dağıldı, gitti..

 

Mutfaktaki türlü denemelerimi, yemek maceralarımı paylaştım. Tariflerimi mümkün olduğunca çok güncellemeye çalıştım (ah şu tembellik zamanları yok mu, bazen ara verdirtti bana:)). Sonra, komşu blogları ziyaret ettim elimden geldiğince. Ne çok şey öğrendim hayata ve mutfağa dair onlardan.

 

Bloglarımız sayesinde ne güzel insanlar tanıdım. Kimi dostlarım ve ablalarım kalplerini açtı bana bütün samimiyetleriyle, onlarla ne çok şey paylaştım.

 

Kısacası bu sene de blogum beni yine çok mutlu etti. Ve Kristal Kelebek böylece yaş hanesine bir sayı daha ekledi:).

 

Umarım gelecek yıl hepimiz için sağlıklı, huzurlu, şanslı bir yıl olur.

 

Ben diyebilirim ki; 2010 benim senemdi:). Darısı gelecek senelerin başına…

 

Bu senenin son tarifi tavukla yapılan bir deneme olsun; Kremalı, Ispanaklı Tavuk Göğsü. Kolay ve lezzetli, insan bir yemekten daha ne ister ki:).

 

İşte Tarifi:

 

KREMALI ISPANAKLI TAVUK GÖĞSÜ

 

 

Malzemeleri:

 

1 kg ince kesilmiş tavuk göğsü

500 gr. Ispanak

1 adet orta boy kuru soğan

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 küçük kutu süt kreması

yarım su bardağı süt

birer tutam karabiber, kırmızı pul biber, kuru sarımsak, muskat rendesi

tuz

 

üzerine: eski kaşar peyniri rendesi

 

Yapılışı:

 

Öncelikle ince kesilmiş tavuk göğüslerini çok az sıvıyağ sürülmüş tavada, altı üstü kızarana kadar pişiriyoruz. Kızaran tavukları bir fırın kabının tabanına diziyoruz.

 

Diğer yanda zeytinyağında, yemeklik doğradığımız kuru soğan ile ince ince doğradığımız ıspanakları soteliyoruz. Ispanaklar suyunu çekince kremayı ve sütü ekliyoruz. Baharatları ve tuzu da ilave ettikten sonra ıspanak sütü biraz çekinceye kadar (hafif sulu bir karışım oluyor) pişiriyoruz. Ispanaklı karışımı tavukların her yerini kapatacak şekilde üzerine yayıyoruz.

 

Bu şekilde önceden 200C°’ye ısıtılmış fırında yarım saat kadar pişiriyoruz. Tavukları fırından çıkarmadan hemen önce kaşar rendesini de üzerine serpiyoruz. Kaşarlar eriyince fırından alıyoruz. Sıcak sıcak servis yapıyoruz.

 

Afiyet Olsun:)

HALA TAZEYKEN, DOĞALKEN… PATLICANLA İKİ TARİF

Ekim 1, 2010 - 8:11 am 26 Comments

 

 

Yazdan kalma son günleri yaşarken; bahçe ürünü, doğal, taze son yaz sebzelerini de bol bol kullanmak lazım sofralarımızda…

 

Patlıcan bunların başında geliyor elbet. Düşünüyorum da patlıcan kadar çok çeşitli yemeği, salatası, mezesi yapılan bir sebze daha var mıdır? Patates bu konuda yarışır patlıcanla ama sanırım patlıcanın lezzetiyle çoğumuzun beğenisini kazanmış bir sebze olduğunda hemfikirizdir.

 

Mesela Türk mutfağını düşününce ilk akla gelen yemeklerden Karnıyarık, İslim Kebabı patlıcanın lezzetinin şahlandığı yemeklerdir:)..Ya da tam kıvamında bir Hünkar Beğendi’ye “hayır” diyecek çok fazla kişi yoktur sanırım. Közlenince de pek çok farklı salatanın, mezenin en temel malzemesi oluverir. Patlıcanın reçelini bile tatmıştım ben bir keresinde:). Mutfakta o kadar çeşitli kullanım alanı sunuyor bizlere patlıcan. Eh öyleyse, hala geçmemişken mevsimi ben de iki tarifle yer vereyim kendisine sitemde:).

 

Daha önceki patlıcanlı tariflerime de buradan ulaşabilirsiniz.

 

İşte tarifler:

 

DOMATESLİ PATLICAN YEMEĞİ

 

 

Bu yemeğin özelliği çok hafif olması ve yalnızca domatesin suyuyla pişirilmesi. Sadece domatesin suyuyla pişen yemekler bana hep daha lezzetli geliyor. Domatesler hala sulu ve lezzetliyken mümkün olduğunca bütün yemekleri bol domatesle pişiriyorum ben.

 

Ben etçi bir insan olmadığım için yine etsiz olarak yaptığım yemeklerden biri bu. Damak zevkinize göre kıyma, kuşbaşı et ya da tavukla da çeşitlendirilebilir.

 

Malzemeleri:

 

1 adet kuru soğan
3-4 diş sarımsak

3 adet patlıcan

5-6 adet domates (domatesin sululuğuna ve büyüklüğüne göre miktar değişebilir)

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 adet kesme şeker

tuz

 

Yapılışı:

 

İlk önce patlıcanları yıkayıp, alaca soyup küpler halinde doğruyoruz. Doğranan patlıcanları bir kaba alıp tuzluyoruz ki acı suyu çıksın. Yeterince bekleyen ve acı suyunu bırakan patlıcanları yıkayıp süzüyoruz.

Daha sonra, piyazlık doğradığımız kuru soğanları ve minik doğradığımız sarımsakları zeytinyağıyla biraz kavuruyoruz. Patlıcanları da ekleyip hafif karıştırdıktan sonra kabuklarını soyup iri küpler halinde doğradığımız domatesleri patlıcanların üzerine yayıyoruz. Şekeri ve tuzu ekledikten sonra tencerenin ağzı kapalı şekilde kısık ateşte pişiriyoruz.

 

KÖZLENMİŞ PATLICAN-KIRMIZI BİBER SALATASI

 

 

Malzemeler:

 

3 adet patlıcan

4 adet kırmızı kaypa biber

2 diş sarımsak

yarım demet dereotu

nar ekşisi

zeytinyağı

 

Yapılışı:

 

Patlıcanlarla kaypa biberleri istersek fırının ızgara bölümünde, istersek de ocakta közlüyoruz. Közlenen patlıcan ve biberlerin kabuklarını soyup çok büyük olmayan küpler halinde doğruyoruz. Sarımsağı iyice ezip közlediğimiz sebzelere ekliyoruz. Dereotunu da ince ince kıyıp ekleyip karıştırdıktan sonra istediğimiz kadar nar ekşisi ve zeytinyağıyla salatamızı tatlandırıyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

DENİZ FASULYESİ SALATASI

Eylül 7, 2010 - 8:08 am 20 Comments

 

Tatil dönüşü Ankara’ya, iş hayatına adaptasyon dönemini başarıyla atlattım en nihayet:)..Eh, kolay olmuyor tabi, denizi, güneşi ve güzel anılarıyla bir Ege kavuşmasını daha geride bırakmak; hele de bir dahaki seneye kadar sürecekse bu ayrılık..

 

Bir önceki yazımda bahsetmiştim; Ege’ye bu seferki gidişimde yeni bir yöresel ot daha öğrendim: Deniz Fasulyesi… Aynen deniz börülcesinde olduğu gibi Dikili’deki  sebze-meyve pazarını gezerken rastladık deniz fasulyesine de. Satıcı teyze hemen oracıkta anlatıverdi bana yapılışını..

 

Ben çok sevdim deniz fasulyesini. Ayıklama kolaylığı açısından da deniz börülcesinin tahtını sarsar bana göre:)..Güzel bir meze-salatayı da arşive kazandırmış oldum böylece:).

 

İşte tarifi:

 

DENİZ FASULYESİ SALATASI

 

 

Malzemeler:

 

1 demet deniz fasulyesi
2 diş sarımsak
2 adet domates
zeytinyağı
1 limonun suyu

 

Yapılışı:

 

Deniz fasulyelerinin uçtaki yapraklı kısımlarını kopartarak alıp yıkıyoruz (sap kısımları kullanılmıyor). Yıkanan deniz fasulyelerini diriliklerini fazla kaybetmeyecek şekilde (yaklaşık 5 dakika) haşlayıp, suyunu süzüyoruz.

 

Diğer tarafta kabuklarını soyduğunuz domatesleri ve sarımsakları rendeleyip bir tabağa aldığımız börülcelerin üzerine döküyoruz. Üzerlerine limon suyu ve istediğimiz miktarda zeytinyağı gezdirip servis yapıyoruz.

 

Afiyet Olsun:))..

 

Bayrama kadar yeni yazı ekleyemem sanırım..Bu yüzden şimdiden herkesin Ramazan Bayramını kutluyorum:)….

HÜNKAR BEĞENDİ

Mayıs 31, 2010 - 11:41 am 29 Comments

 

Bir haftasonunu daha geride bıraktık. Sanki haftasonu olunca daha bir hızlı geçiyor zaman:). Umarım bu hafta hepimiz için güzel gelişmelerle dolu, verimli bir hafta olur.

 

Bizim evdeki tadilat son aşamasına da gelse tam anlamıyla bitemedi. Öyle olunca da evin içinde ister istemez bir düzensizlik hali oluyor. Birkaç güne kadar her şey bitecek ve hepimiz derin bir “ohh” çekeceğiz.

 

Manav tezgahlarında güzel güzel patlıcanlar yerini almışken en sevdiğim patlıcan yemeklerinden birinin tarifini paylaşmak istiyorum bugün. Hünkar Beğendi’nin..

 

İşte Tarifi:

 

HÜNKAR BEĞENDİ

 

 

Malzemeler:

 

Etli Kısım için:

 

yarım kg yağsız kuşbaşı dana eti

3 yemek kaşığı sıvıyağ

1 adet orta boy kuru soğan

2 diş sarımsak

3 adet domates

1 tatlı kaşığı biber salçası

birkaç dal biberiye, tuz, karabiber, pul biber

 

Beğendi İçin:

 

5-6 adet patlıcan

2 yemek kaşığı tereyağı

3 yemek kaşığı un

3 su bardağı süt

1 su bardağı kaşar peyniri rendesi

tuz, karabiber (isteğe göre bir tutam muskat rendesi)

 

Yapılışı:

 

İlk olarak et soteyi hazırlıyoruz. Eti tencereye alıp kendi suyunu salıp çekinceye kadar pişiriyoruz. Etler suyunu çektikten sonra sıvıyağı, minik doğranmış sarımsakları ve yemeklik doğranmış kuru soğanı ekleyip iyice kavuruyoruz. Kabukları soyulup, küçük küpler halinde doğradığımız domatesleri ve biber salçasını da ekleyip karıştırıyoruz. Domatesin suyuyla bir süre pişen etlere sıcak su ilave edip kısık ateşte etler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Baharatlar ve tuz ekleyerek tatlandırıyoruz.

 

Beğendi için öncelikle ocak üstünde ya da fırının ızgara bölümünde patlıcanları közlüyoruz. Közlenen patlıcanları soyup ufak ufak doğruyoruz. Beşamel sosu hazırlamak için bir tencereye yağı alıp eritiyoruz. Unu ekleyip, rengi sararıp kokusu çıkana dek kavuruyoruz. Kavrulan una azar azar sütü ekleyip sürekli ve hızlıca karıştırıyoruz. Kaynayıp koyulaşana dek karıştırarak pişiriyoruz. Tuzu, karabiberi, muskatı ve kaşar rendesini de ekleyip iyice karıştırdıktan sonra ocaktan alıyoruz. Patlıcanları beğendiye ekleyip karıştırıyoruz.

 

Servis tabağına öncelikle beğendiyi alıp üzerine çok az suyuyla birlikte et soteden koyuyoruz.

 

Afiyet Olsun:)

ZEYTİNYAĞLI BEZELYE YEMEĞİ

Mayıs 18, 2010 - 2:56 pm 25 Comments

 

Hafif mi hafif, leziz mi leziz bir zeytinyağlı yemek tarifim daha var:).. Üstelik tam da mevsiminde..

 

Mevsiminde demişken aşağıdaki fotoğraftaki kır çiçekleri dün ofis masamı süslediler, bahar ne güzel bir mevsim:)). Ben de bu güzelleri burada paylaşmak istedim:).

 

 

Bezelyenin her yemeğini severim ben, ama havaların ısındığı şu günlere iç serinletici zeytinyağlı yemeği de çok yakıştı doğrusu…

 

İşte Tarifi:

 

ZEYTİNYAĞLI BEZELYE YEMEĞİ

 

 

Malzemeler:

 

1 adet orta boy kuru soğan

3 diş sarımsak

1 kg. taze bezelye

1 adet iri havuç

3 adet domates

3 yemek kaşığı zeytinyağı

2 adet kesme şeker

tuz

yarım demet dereotu

 

Yapılışı:

 

Öncelikle yemeklik doğradığımız kuru soğan, ince dilimlediğimiz havuçlar ve ufak doğradığımız sarımsaklarla beraber zeytinyağıyla kavuruyoruz. Daha sonra ayıklayıp yıkadığımız bezelyeleri ilave edip karıştırıyoruz. Domateslerin kabuğunu soyup minik küpler halinde doğrayıp bezelyelerin üzerini kaplayacak şekilde tencereye alıyoruz. Ocağın altını kısıp, tencerenin kapağını kapayıp bir süre sadece domatesin suyuyla pişmeye bırakıyoruz.

Domates suyunu çekince bezelyelerin üstünü geçene kadar kaynar su ekliyoruz. Tuzu ve şekeri ilave edip, bezelyeler yumuşayana kadar pişiriyoruz, ocağı kapatıyoruz. Dereotundan süslemek için biraz ayırdıktan sonra kalanları ince ince doğrayıp yemeğe ilave edip karıştırıyoruz.

 

Tencerede soğuyan yemeği bir servis kabına alıp buzdolabında iyice soğuttuktan sonra, dereotu ile süsleyip servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun…

MÜNİH’DEN KARELER VE KABAK KALYE

Mayıs 3, 2010 - 6:56 pm 22 Comments

 

Sessizdim bir süredir, aynı tarifler sayfamda bekleyip durdu biliyorum. Bir nedeni vardı bunun; geçen hafta bir fuar için Almanya-Münih’e gittim. Aslında önceki hafta, hafta başı olan uçağımız kül bulutları nedeniyle uçuşlardaki aksaklıklar dolayı kalkamadı, biz de ancak hafta sonuna doğru gidebildik. Sonundan da olsa yakalayabildik fuarı. İş için oldukça verimli bir seyahat oldu.

 

Oralara kadar gitmişken gezme imkanı da yakaladık. Ben de yüzlerce fotoğraf çektim tabi:). Gerçekten çok güzel yerlermiş, imkan olursa gidip görmekte fayda var. O fotoğraflardan bir kısmına burada da yer vermek istedim. İşte benim objektifimden Münih:)..

 

Rathaus

 

 

Viktualienmarkt

 

Deutsches Museum

 

Englischer Garten’da papatyamla sanatsal bir çalışma:)

 

Englischer Garten’da Pazar günü keyfi

 

Chinesischen Turm

 

Englischer Garten’dan başka bir manzara

 

Japanisches Teehaus  

 

 

Yurt dışı seyahatlerim dönüşü hep aynı şey oluyor; ev yemeklerini özleyip dönmüş oluyorum:). Eh, bunu bilen annecim de sağ olsun çeşit çeşit yemekler hazırlıyor benim için. Özellikle de bütün sevdiğim sebze yemeklerini. Buzdolabı yine Aslı’nın en sevdiği yemeklerle, tatlılarla doldurulmuştu:).  Bu yemeklerden biri de Kabak Kalye’ydi. Genelde sebze yemeklerini etsiz sevdiğim için kabağın da en sevdiğim halidir bu (bir de mücver var aslında:)). İster sıcak isterseniz de soğuk yenebilen bir yemek Kabak Kalye.

 

İşte Tarifi:

 

KABAK KALYE

 

Malzemeleri:

 

1 adet orta boy kuru soğan

3-4 diş sarımsak

6 adet kabak

4 adet domates

3 dal taze soğan

3 yemek kaşığı zeytinyağı

yarım demet dereotu

1 adet kesme şeker

tuz

 

Yapılışı:

 

Öncelikle yemeklik doğradığımız kuru soğanı, minik doğradığımız sarımsaklar ve 1cm uzunluğunda doğradığımız taze soğanlarla birlikte zeytinyağında hafifçe kavuruyoruz. Kabakları soyup ortadan böldükten sonra bıçakla ortadaki çekirdek kısmını çıkarıyoruz. Sonra kabakları iri küpler halinde doğrayıp tencereye alıyoruz. Domatesleri de soyup irice doğrayıp kabakların üzerine ilave ediyoruz. Tuz ve 1 şekeri ilave edip tencerenin kapağını kapatarak kısık ateşte sadece domatesin suyuyla pişiriyoruz.

Yemek pişince üzerine ince doğradığımız dereotunu da ilave edip tencerenin kapağını kapatıyoruz. İstersek sıcak, istersek soğuk olarak servis ediyoruz.

 

Afiyet Olsun:).

FIRINDA PİRİNÇ MÜCVERİ

Mart 25, 2010 - 7:14 pm 34 Comments

 

 

Zamanla damak tadım ve yeme alışkanlığım kendini buldukça fark ettim ki lezzet denilen olay ne yemeğe fazla fazla konulan yağda ne de sağlık açısından yemeği ağırlaştıracak herhangi bir malzemede.. Şimdi vereceğim tarifse bunun en büyük örneği.

 

Evde kalan pilavı değerlendirme amaçlı da yapılabilen bu tarifi kabuklu pirinçle denedim ben.

 

FIRINDA PİRİNÇ MÜCVERİ

 

 

Malzemeleri:

 

1 aida çay bardağı pirinç (ben kabuklu pirinç kullandım)

2 yumurta

100 gr peyaz peynir (az yağlı beyaz peynir kullandım)

yarım demet dereotu

yarım paket kabartma tozu

tuz

toz kırmızı biber

karabiber

 

üzerine:

kaşar rendesi

 

Yapılışı:

 

Öncelikle pirinci yıkayıp haşlıyoruz. Diğer tarafta bir kabın içinde beyaz peyniri eziyoruz. Yumurtaları, baharatları, kıyılmış dereotunu ve kabartma tozunu peynire ekleyip iyice karıştırıyoruz. Haşlanan pirinci de bu karışıma ilave ediyoruz. Bir fırın kabını yağlayıp mücver karışımını döküyoruz. Mücverin üzerine rendelenmiş kaşar serpip, ve bir tutam daha toz kırmızı biberle renklendiriyoruz.

 

Önceden 175C°’ye ısıtılmış fırında pişiriyoruz. Mücveri dilimleyip sıcak sıcak servis yapıyoruz.

 

NOT: Benim pirinçlerim kabuklu olduğu için suyunu çekinceye kadar pişirdim. Normal pirinç kullanılırsa pirinçler yumuşadıktan sonra fazla suyu süzülmeli.

 

Afiyet Olsun:).

SEBZELİ BULGUR PİLAVI

Şubat 17, 2010 - 10:35 pm 27 Comments

 

Pilavlar et yemeklerinin, sebze yemeklerinin en güzel eşlikçileridir..Ama şimdi tarifini vereceğim bulgur pilavı gibi bol malzemeli ise benim için başlı başına bir ana yemektir…

 

Bulgur pilavını çok seviyorum ben, öyle ki pirinç pilavına tercih ederim genellikle. Daha besleyici ve daha lezzetli geliyor bana göre.

 

İşte oldukça değişik, besleyici ve dediğim gibi tek başına bir yemek olabilecek nitelikteki pilavımın tarifi:

 

SEBZELİ BULGUR PİLAVI

 

 

Malzemeleri:

 

2 su bardağı bulgur

1 adet orta boy kuru soğan

2 diş sarımsak

2 adet domates

10 adet yeşil fasulye

1 su bardağı haşlanmış nohut

10-15 adet küçük boy mantar

2 yemek kaşığı sıvıyağ

1 yemek kaşığı tereyağı

1 yemek kaşığı domates salçası

1 tatlı kaşığı biber salçası

3 su bardağı sıcak su

Tuz, karabiber

 

Yapılışı:

 

Öncelikle bir tencereye sıvıyağı, yemeklik doğranmış kuru soğanı, ince rendelenmiş sarımsağı, ufak ufak doğranmış fasulye ve mantarları alıp, bütün bu malzemeler suyunu verip çekene kadar iyice kavuruyoruz. Daha sonra salçaları ve kabuklarını soyup küp küp doğradığımız domatesleri de ekleyip bir süre daha kavuruyoruz. Yıkayıp süzdüğümüz bulgurları da ekleyip biraz karıştırıyoruz. Bütün bu malzemelere 3 su bardağı kaynar suyu ekleyip, haşlanmış nohutları ve tereyağını da ilave ediyoruz. Tuz ve karabiberle tatlandırıp suyunu çekene kadar kısık ateşte pişiriyoruz. Pilav suyunu çekince ocağın altını kapatıp, üzerini kağıt havlu ile kapatıp demlenmeye bırakıyoruz. Demlenen pilavı sıcak sıcak servis ediyoruz..

 

Afiyet olsun:).