Archive for the ‘ETKİNLİKLER’ Category

PATLICAN SİLKMESİ VE ZEYTİNYAĞLI ENGİNAR KALBİ

Haziran 14, 2007 - 2:13 pm 18 Comments
Öncelikle güzel blogunda bu ayın etkinliğine ev sahipliği yapan sevgili Defne’ye çok teşekkür ediyorum. Gerçekten çok farklı ve faydalı bir konu seçtiğini de belirtmek istiyorum. Kim bilir ne çeşitli diyet yemek tarifleri öğreneceğiz bu etkinlik sayesinde.
Bu ayın etkinlik konusu “Diyabetik Tarifler”i ilk gördüğümde biraz kararsız kalmıştım çünkü Diyabetik lafı geçince sanki tatlandırıcılarla bir tarif vermem gerektiği izlenimine kapıldım (nedense:)). Biz evde tatlandırıcıları kullanmayı çok sevmediğimizden bu etkinliğe katılamayacağımı düşünüp çok üzülmüştüm. Sonra ev sahibimiz sevgili Defne’nin bloguna baktığımda aslında bu başlığın çok daha kapsamlı olduğunu ve kalorisi azaltılmış bütün yemek tariflerini kapsadığını anladım. Böyle olunca aslında işimin çok da kolay olacağını anladım. Nedenine gelince; bizim evde uzun yıllardır hemen hemen her yemekte sıvıyağlar kullanılır ve yağ miktarlarımız hep çok azdır. Hamur işlerinde çoğunlukla tam buğday unu kullanmayı severim; yine onlarda da mümkün olduğunca katı yağdan ve bol şekerden kaçarım.

Ben de bu etkinliğe uygun olacağını düşündüğüm iki tane sebze yemeğiyle katılıyorum. Birisi soya kıyması ve domateslerin suyuyla pişen hafif ve bol vitaminli “Patlıcan Silkmesi”, diğeri; enginarın en sevdiğim yeri olan kalbi ile yapılan “Zeytinyağlı Enginar Kalbi” yemeği.
Umarım tariflerimi beğenirsiniz:). Herkese ağız tadı ve sağlık diliyor, “afiyet olsun” diyorum:)..

Patlıcan Silkmesi

Malzemeleri:

1 adet kuru soğan
2 diş sarımsak
2 adet patlıcan (bostan patlıcanı)
4-5 adet sivri biber
6-7 adet domates (yemek sadece domatesin suyuyla pişeceği için domateslerin sululuk miktarına ve boyutuna göre bu adetler değişebilir)
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı soya kıyması (kutunun üzerindeki tarife göre hazırlanacak)

Yapılışı:

Öncelikle, yemeklik doğradığımız soğanı, sarımsakları, biberleri ve tarifine göre hazırlanmış soya kıymasını sıvıyağ ile kavuruyoruz. Patlıcanları kuşbaşı doğrayıp tuzluyoruz ve bir süre bekletiyoruz ki acı suyu çıksın. Daha sonra patlıcanların suyunu sıkıyoruz ve diğer malzemelere ekliyoruz. Hepsini bir süre daha kavurup kabukları soyulup küp küp doğranmış domatesleri üzerine ekleyip kısık ateşte, arada silkeleyerek, karıştırmadan pişiriyoruz (yaklaşık 20 dk).

Zeytinyağlı Enginar Kalbi


Malzemeleri:

1 kavanoz enginar kalbi konservesi
1 adet kurusoğan
1 adet patates
1 adet havuç
1 küçük bezelye konservesi
1 yemek kaşığı zeytinyağı
2 adet kesmeşeker
tuz
üzeri için dereotu

Yapılışı:

Öncelikle yemeklik doğranmış soğanlarla küçük küp şeklinde doğradığımız havucu zeytinyağıyla kavuruyoruz. Bunların üzerine yine küçük küp şeklinde doğradığımız patatesleri ve konserve enginar kalbini ekleyip şekeri, tuzu ve üzerine gelecek kadar sıcak suyu ekleyip kaynatıyoruz. Yemek bir süre kaynadıktan sonra bezelyeleri de ekleyip hepsi pişene kadar kısık ateşte kaynatmaya devam ediyoruz.
Yemek pişince servis tabağına alıp iyice soğuttuktan sonra üzerini dereotuyla süsleyip servise hazır hale getiriyoruz.

YE#22 KURABİYE

Mayıs 18, 2007 - 10:43 am 60 Comments

Yine bir YE etkinliği dönemi geldi çattı..Bu yemek etkinliklerini o kadar çok seviyorum ve heyecanla bekliyorum ki anlatamam. Etkinlik tarihleri benim için o ayın takvimde işaretlenmesi gereken günlerinden kesinlikle:).

Beni tanıyanlar bilir; en çok hamurişleri yaparken mutlu olurum; hatta bazen kendimce tarifler uydurur, türlü malzemelerle denemeler yaparım. Kurabiyeler ise gerek malzeme gerekse şekil açısından benim bu deneme isteğimi fazlasıyla tatmin eder. Yani bu ayın etkinlik konusu tam benlikmiş:), büyük keyifle yaptım kurabiyelerimi.

En çok sevindiğim ise; şimdi hepsi birbirinden güzel, değişik kurabiye tarifleri ile karşılaşacak olmam. Etkinliğe katılan hamarat ellerden kim bilir ne leziz kurabiyeler çıkacak:).

Bu ayın etkinliğine ev sahipliği yapan Sevgili Hülya’ya çok teşekkür ediyorum. Sitesinin ismi gibi bu etkinlik de tam şenlik havasında olacak bence.

Gelelim benim kurabiyelerime:)

Susamlı Kurabiyeler:


Malzemesi:

1 adet yumurta
1 su bardağından 1 parmak eksik toz şeker (3/4 bardak)
yarım su bardağı sıvıyağ
3 yemek kaşığı tahin
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Aldığı kadar un

Üzerine:
Yumurta beyazı
Bol susam

Yapılışı:

Öncelikle yumurtayı toz şeker ile iyice çırpıyoruz. Üzerine vanilyayı, sıvıyağı, tahini, kabartma tozunu ekleyip, aldığı kadar un ilave ederek, ele yapışmayan ama çok da sert olmayan bir hamur elde ediyoruz. Hamuru 0,5 cm kalınlığında açıp, yuvarlak bir kalıpla ya da su bardağının ağzıyla kesiyoruz. Daha sonra hazırladığımız bu yuvarlakları önce tamamen yumurta akına batırıp sonra her tarafını bolca susama buluyoruz (kurabiyelerin lezzeti susamın bolluğuyla doğru orantılı). 180 dereceye ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişiriyoruz.

Tuzlu Kurabiyeler


Malzemeleri:

2 yumurta (birinin sarısı üzerine sürmek için ayrılacak)
2 yemek kaşığı tereyağı (oda sıcaklığında)
1 çay bardağı sıvıyağ
2 yemek kaşığı sirke
1 paket kabartma tozu (ben Dr Oetker’in Mahlep ve Susam aromalı kabartma tozunu kullandım, çok güzel bir aroması var)
2 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı toz şeker
alabildiği kadar un

Üzerine: Susam, haşhaş vs..

Yapılışı:

Yağları, tuzu, şekeri ve yumurtayı bir yoğurma kabında elimizle iyice karıştırıyoruz. Bu karışımın üzerine kabartma tozunu döküp üzerine sirkeyi ilave ederek köpürmesini sağlıyoruz. Daha sonra hamur kulak memesi kıvamına gelecek kadar un ekleyip yoğuruyoruz. Sonra hamuru merdaneyle yarım cm. kalınlığında açıp şekilli kalıplarla kesiyoruz. Yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizdikten sonra, üzerine yumurta sarısı sürüp, susam ve haşhaş serpip 180 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana dek pişiriyoruz.

Elmalı Rulo Kurabiyeler:


Malzemeleri:

İç Malzemesi:

4 adet elma
3 kaşık pudra şekeri
1 yemek kaşığı tarçın
1 çay bardağı kuru üzüm
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz

Hamur Malzemesi:

2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağı ya da margarin
1 çay bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı sirke
alabildiği kadar un (ben tam buğday unu kullandım)

Yapılışı:

Öncelikle elmaları rendeleyip pudra şekeri ve tarçınla elmalar suyunu salıp çekene kadar pişiriyoruz. Ocağın altını kapatmadan hemen önce kuru üzümleri ve cevizi de ekleyip karıştırıyoruz ve içi soğumaya bırakıyoruz. Diğer tarafta yumurtayı, yağları, pudra şekerini, vanilyayı bir karıştırma kabında pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırıyoruz. Bu karışımın üzerine kabartma tozunu ve sirkeyi ekleyip köpürmesini sağladıktan sonra kulak memesinden biraz daha sert bir hamur elde edene kadar un ekleyip yoğuruyoruz. Daha sonra hamuru yarım cm. kalınlığında dikdörtgen şeklinde açıp içine soğumuş elmalı karışımı sürüp rulo şeklinde sarıyoruz. Bu şekilde 1 saat kadar buzdolabında bekletip çıkarttıktan sonra 1 cm. kalınlığında dilimleyip yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz ve 175 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri kızarana dek pişiriyoruz.

Yulaflı Üzümlü Kurabiyeler


Malzemeler:
2 yumurta
Yarım su bardağı sıvıyağ
Yarım su bardağı tozşeker
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çorba kaşığı tarçın
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz içi
1 su bardağı kuru üzüm
yarım su bardağı yulaf ezmesi
alabildiği kadar un (ben tam buğday unu kullandım)

Yapılışı:

Öncelikle yumurta, yağ, tarçın ve toz şekeri yoğurma kabına alıp iyice karıştırıyoruz. Un, yulaf ezmesi, kabartma tozu, vanilya, ceviz ve üzümü ekleyip sertçe bir hamur elde ediyoruz. Hamurdan gelişigüzel şekilde ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yağlı kağıt serili tepsiye diziyoruz. Önceden 175 dereceye ısıtılmış fırında üzerleri pembeleşene kadar pişiriyoruz.

Umarım tariflerimi beğenmişsinizdir. Herkese afiyet, bal olsun:).

Ben de diğer tarifleri sabırsızlıkla bekliyorum:))..

ETKİNLİK #21 TAVUK YE

Nisan 18, 2007 - 8:39 pm 49 Comments

Güzel blogunda bu ayın etkinliğine ev sahipliği yapan sevgili Emel‘e teşekkürler ediyorum.
Umarım yemeğimi seversiniz.
TAVUKLU TERBİYELİ KEREVİZ
Malzemeler:
2 adet tavuk göğsü
1 adet orta boy kuru soğan
3 adet kereviz
1 yemek kaşığı salça
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yumurtanın sarısı
1 limonun suyu
Yapılışı:
Tavukları kuşbaşı doğrayıp tencerede sularını salıp çekene kadar kavuruyoruz. Sularını çekince sıvıyağı, yemeklik doğranmış kuru soğanı ve salçayı ekleyip birkaç dakika daha kavuruyoruz. Diğer yanda kerevizleri soyup yine kuşbaşı şeklinde doğrayarak kavurduğumuz tavuklu karışıma ilave ediyoruz ve üzerini biraz geçene kadar kaynar su ilave edip kerevizler yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz. Kerevizler pişince ocağı söndürüyoruz. Bir kapta yumurta sarısını, limon suyunu ve yemeğin sıcak suyundan birkaç kaşığını karıştırıp yemeğe ilave ediyoruz. İsteğe göre bu aşamada kereviz yapraklarını yemeğin üzerine doğrayıp daha yoğun bir aroma elde edebiliriz.
Herkese afiyet olsun:).

YE#20: "YURDUMUZUN YENİLEBİLİR OTLARI" ve FESLEĞEN SOSLU MAKARNA

Mart 18, 2007 - 8:41 pm 25 Comments

Yine yeni bir ay ve yeni bir etkinlik daha…Bu sefer etkinliğe ev sahipliğini Sevgili Asya yapıyor ve bu ayın konusu olarak “Yurdumuzun Yenilebilir Otları”nı seçmiş. Birbirinden leziz yemek tariflerini yayınladığı o güzel blogunda etkinlik için bloglardan gelen pekçok lezzetli yemeği bizlerle paylaşacak. Hepsini sabırsızlıkla bekliyorum doğrusu:).

Konu otlar olunca benim bilgim biraz sınırlı kalıyordu. Aslında market raflarında özellikle son zamanlarda o kadar çok çeşitli otların satılmaya başladığını görmüştüm ki her seferinde bu farklı otların paketlerini elime alıyor, özelliklerini ve yeniş şekillerini okuyordum. Derken, bu konu karşıma çıkınca birden aklımda otların isimleri dönmeye başladı. Sonuç olarak fazlaca iddialı olmadığım farklı otları denemek yerine sıkça kullandığım ve lezzet katıcı olarak hep özel bir yerde tuttuğum taze fesleğenler geldi aklıma. Daha önce saksıda yetiştiriyordum fesleğeni ve zaman zaman tazecik yapraklarından koparıp yemeklerimi tatlandırmalarını sağlıyordum. Şimdi güzelce paketlenmiş olarak satılıyor marketlerde. Bu sayede mutfakta her mevsim taze fesleğeni kullanabiliyorum.

Fesleğeni en yakıştırdığım yer ise makarna sosu. Bu yüzden etkinlik için; lezzetine güvendiğim, ailecek severek yediğimiz fesleğenli soslu makarna tarifini yayınlamayı uygun buldum. Buyrun tarifi:) :

FESLEĞEN SOSLU MAKARNA

Malzemeler:

1 paket spagetti makarna (ben kepekli makarna kullandım)
2 su bardağı süt
2 kaşık un
2 kaşık sıvıyağ
8-10 yaprak taze fesleğen
1 çay kaşığı hindistan cevizi
1 su bardağı hellim peyniri rendesi
tuz

Yapılışı:

Önce makarnamızı haşlayıp süzüyoruz. Diğer tarafta sıvıyağ ile unu kavurup üzerine azar azar sütü ekleyerek çırpma teliyle karıştıra karıştıra koyu kıvama gelinceye kadar sosu pişiriyoruz. Sosun içine hindistan cevizini ve tuzu ekleyip karıştırdıktan sonra ocağın altını kapatıyoruz. Aynı zamanda sosa rendelenmiş hellimi ve ince doğranmış fesleğeni de ekledikten sonra makarnayı sıcak sosa döküp, makarnanın tümü sosa bulanacak şekilde karıştırıyoruz. Makarnamız sosun içinde bir süre dinlendikten sonra servis yapıyoruz.

Not: Servis önerisi olarak; makarna tabağa alındıktan sonra üzerine çekilmiş ceviz dökülürse yoğun ve güzel bir lezzet elde edilecektir.

Herkese afiyet olsuuuun:).

Etkinliğe ev sahipliği yapan Asya’ya teşekkürler ediyorum..

YE#19 KEK ETKİNLİĞİ

Şubat 18, 2007 - 10:14 pm 52 Comments

Öncelikle bu ayın etkinliğine ev sahipli yapan kekevi sitesinin webmasteri Ayşenur’a çok teşekkür ediyorum. Güzel sayfasında onlarca kek tarifini bizlere ulaştırıyor olması büyük incelik.
Her ay yemek etkinliklerini büyük bir heyecanla bekliyorum. Bakalım bu ay hangi konuda neler deneyeceğiz, hangi tarifleri defterlerimize ekleyeceğiz diye merak edip duruyorum. Bu ay ise seçilen konu beni ayrıca heyecanladırdı çünkü “kekler” benim hem yapmasını hem de yemesini çok sevdiğim yiyecekler listesinin belki de en başında gelir. Nedeni tam olarak ne bilemiyorum ama sanırım bu yapmayı denediğim ilk yiyecek olmasından kaynaklanıyor. Ortaokulun başlarında hemen hemen her gün kek denemeleri yapardım. Bu denemeler sırasında kek kabarırken fırın kapağının açılmaması gerektiğini, açılırsa tüm çabanın boşa gidip kekin dümdüz olacağını ve benzeri pek çok bilgiyi acı tecrübelerle de olsa bizzat öğrenmiş oldum:). Bunca yıl sonra belki de sonuçlarına en çok güvendiğim tarifler yine kek tariflerimdir. Evdeki malzemelerle, hayal gücümü de kullanarak, göz kararı ölçülerimle çok çeşitli kekler yapmaya bayılırım.

Eh bunca zaman keklerle bu denli haşır neşir olunca, bu etkinlik için birden çok tarif vermeyi kendime bir borç bildim. Umarım tariflerimi dener ve sonuçlarından memnun kalırsınız.

YOK YOK KEKİ:)


Malzemeleri:

4 yumurta
2 adet iri havuç
10-15 adet kuru kayısı
1 su bardağı ceviz
4 tepeleme yemek kaşığı hindistan cevizi
1,5 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 su bardağı un (ben tam buğday unu kullandım)


Yapılışı:

Öncelikle yumurtalarla şekeri, şeker eriyene kadar güzelce çırpıyoruz. Diğer yanda havuçları rendeleyip bir tavada havuçlar yumuşayıncaya dek soteliyoruz ve ılınmaya bırakıyoruz. Kuru kayısıları ve cevizleri ayrı ayrı robotta iyice kıyıyoruz. Daha sonra şeker yumurta karışımına sütü, yağı, havuçları, kayısıları, cevizleri ve hindistan cevizini ekleyip iyice çırpıyoruz. Unu, kabartma tozunu ve vanilyayı da eleyerek karışıma ekleyip karıştırıyoruz. Yağlanmış kek kalıbına karışımı döküp 175 dereceye ısınmış fırında 40-45 dakika pişiriyoruz.


SÜRPRIZ KEK


Bu kekin tarifini Tarif Defterindeki Lodos adlı üyenin yazısında çoktandır görüp denemek istiyordum, nasip kek etkinliğimizeymiş. Ben bu tarifteki malzemeleri artırarak biri küçük biri büyük iki baton kalıpta yaptım keklerimi. Tarifin orjinali burada. Benim değiştirerek uyguladığım şeklinin malzemeleri ise aşağıda.

hamur için:
4 yumurta sarısı
2 su bardağı şeker
yarım bardak sıvıyağ
1,5 su bardağı süt
1 su bardağı fındık kırığı
2 tepeleme yemek kaşığı kakao
4 su bardağı un (tam buğday unu kullandım)
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya

 

Arası için:
4 yumurta akı
4 yemek kaşığı şeker
2 çay bardağı hindistan cevizi
(tarifin aslında vişne tanesi var ama ben koymadım)

KAHVELI KAYISILI KEK


Bu tarifi gazetenin verdiği Oktay Usta ile Lezzet Yolculuğu dergisinden annem etkinliğimiz için denedi. Yalnız malzemelerde kendi damak tadımıza göre ufak değişiklikler yaptı. Aşağıda bizim yaptığımız şekliyle tarifi var.

Malzemeler:

8 adet kuru kayısı
3 adet oda ısısında yumurta
1 su bardağı toz şeker
yarım su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
3 çorba kaşığı granür kahve
1 paket kabartma tozu
alabildiği kadar un (tam buğday unu kullandık)
üzerine serpmek için fındık kırığı

Şeker ve yumurtaları mikserle iyice çırpıp şekerin erimesini sağlıyoruz. İçerisine sıvıyağ, süt ve kahveyi ekleyip karıştırıyoruz. Daha sonra kabartma tozunu ve alabildiği kadar unu (karışım boza kıvamına gelene kadar) ekliyoruz. En son küp küp doğradığımız kuru kayısıları ilave edip karıştırdıktan sonra yağlanmış kalıba döküp, üzerine fındık kırığı serpip, 170 dereceye ısıtılmış fırında pişiriyoruz.

DEREOTLU PEYNIRLI KEK

Bu da kayısılı kek gibi aynı dergiden annemin denediği tuzlu bir kekin tarifi. Tarif Oktay Ustadan ama tabiki biz yine değişiklikler yaptık. Tarifin alttaki hali bizim yaptığımız şekli.

Malzemeler:

3 adet yumurta
1 su bardağı rendelenmiş kaşar peyniri (biz dil peyniri kullandık)
1 çorba kasesi beyaz peynir (biz hellim peyniri rendesi kullandık)
1 tutam dereotu
1 büyük çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı süt
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket kabartma tozu
aldığı kadar un

Yapılışı:

Öncelikle yumurtayı, sütü, yağı mikserle iyice çırpıyoruz. Daha sonra karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz. Dereotu ve peynirleri de ilave edip karıştırıyoruz. Bu karışıma kabartma tozunu, tuzu ve aldığı kadar unu ilave edip biraz katı kıvamlı bir hamur oluşturuyoruz. Yağladığımız kalıbın içini çekilmiş cevizle kaplayıp kek kar
ışımımızı boşaltıyoruz. Üzerini kaşıkla düzeltip 170 dereceye ısınmış fırında pişiriyoruz.

KARAMELLI KALP KEK
Ben burdaki ölçülerle biri büyük biri daha küçük iki kalp kek kalıbıyla yaptım keklerimi. Bu ölçü orta büyüklükte borcam bir tepsi için uygun bir ölçü olacaktır. Kekin tarifi daha önce verdiğim Klasik Kek tarfimle aynı, yalnızca kekin içine üzüm koymadım çünkü kekteki baskın tadın karamel tadı olmasını istedim.


Bu kekte farklı olarak 2 kaşık tereyağını tavada eritip içine yarım bardak kadar toz şeker ilave ettim ve beraber erittim. Daha sonra yağlı kağıt serdiğim kalıba karameli döküp üzerine ceviz ve fındık kırıkları serpiştirdim. Karamel donunca üzerine kek karışımımı döküp 175Cº’de 40-45 dakika kadar pişirdim.

Ben kek yapmayı çok seviyorum ve bu konuda hayal gücüm sınırsız:). Bu gidişle gelecek aylarda daha nice farklı kek tariflerini bu sayfalarda göreceksiniz sanırım:).

Herkese afiyet olsuunnn:)…

YE-18 PİRİNÇ YE ETKİNLİĞİ

Ocak 14, 2007 - 1:40 pm 24 Comments

Pirinç Ye etkinliği için aslında çok değişik tarifler bulmayı planlıyordum ama işte bazen planlarımız tutmayabiliyor. Yaklaşık on günüm hastalıkla geçti, çok kayda değer birşeyler yapamadım. Ama etkinlik kaçırmaya gönlüm el vermezdi. Ben de en azından bir yemekle ve kendi uyguladığımız fırın sütlaç tarifiyle etkinliğe katılmak istedim.

Vereceğim yemek tarifinin adı Domates Pirinçlemesi. Bu yemeği eskiden anneannem yapardı, şimdi ise annemle ben yapıyoruz. Aslında çok çok pratik bir yemek, malzemeler de mutlaka evde bulunan cinsten. Hatta şimdi böyle deyince annemin bana anlattığı bir olay aklıma geldi. Eskiden yine bir gün anneannem, annemin teyzesi falan toplanmışlar bu yemeği yapmışlar. Bu yemeği ilk kez yiyen kuzenim de “bunun adı ne” diye sormuş. Annemin şakayı çok seven teyzesi de evdeki malzemelerle yaptıkları için bu yemeğe “Şaştım Düştüm Aşı” demiş:). Kuzenim de uzunca bir süre yemeğin gerçek ismi bu zannetmiş:).

Annemle ben çok acı sevdiğimiz için bu yemeği fazlasıyla acı yapıyoruz. Bir de normalde içine kıyma da konuyor ama fazla et tutkunu olmadığımdan ben kıymasız yapmayı tercih ediyorum.
İkinci tarifim de Fırın Sütlaç. Klasik bir Türk tatlısı olan Fırın sütlacı bir de benim tarifimle deneyin, memnun kalacağınızı rahatlıkla söyleyebilirim.

İşte tariflerim:

DOMATES PİRİNÇLEMESİ

Malzemeler:

1 orta boy soğan
2 diş sarımsak
4-5 adet domates
3 tane sivri biber
1 tatlı kaşığı salça (ben acı biber salçası kullandım)
kıymalı istenirse 100 gr kadar kıyma
yarım su bardağı pirinç
2 yemek kaşığı sıvıyağ

Yapılışı:

Öncelikle yemeklik doğradığımız soğanları, biberleri ve ince doğradığımız sarımsakları sıvıyağla pembeleşene kadar pişiriyoruz (kıymalı yapacaksak soğanlarla beraber kıymayı da kavuruyoruz). Domateslerin kabuğunu soyup küp küp doğradıktan sonra soğana ilave edip suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Domatesler iyice yumuşayıp suyunu çekince üzerine 2-3 bardak kaynar su ve salçamızı ilave ediyoruz. Yemek iyice kaynadığında pirinci ilave edip pirinçler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Bu aşamada yemeğin suyunu kendimize göre ayarlamalıyız, sonuçta çorbadan daha kıvamlı olacak. Bu kadar kolay:).

FIRIN SÜTLAÇ

Malzemeler:

1 kg süt
1 bardak toz şeker
1 adet yumurta sarısı
2 tepeleme çorba kaşığı nişasta
2 tepeleme çorba kaşığı pirinç

Yapılışı:

Pirinci yarım bardak su ile haşlıyoruz. Ayrı bir kapta sütün bir bardağıyla yumurta sarısını ve nişastayı karıştırıyoruz. Kalan sütü, şekeri ve yumurtalı karışımı pirinçlerin üzerine ekleyip kaynayana kadar pişiriyoruz. Pişen sütlaçları fırına dayanıklı kaplara paylaştırıp (kapları çok doldurmamak gerekiyor) içerisine su doldurduğumuz fırın tepsisine yerleştiriyoruz. 200 derecede üzerleri hafif kızarana dek pişiriyoruz. Daha sonra buzdolabında soğutup servis yapıyoruz.

Herkese afiyet olsun..

YE-17 KABAKGİLLER: 2 TARİF DE BENDEN

Aralık 13, 2006 - 8:44 am 4 Comments

Bu ayın etkinliği “kabaklar” ile ilgili.

Böyle çok çeşitili bir sebzeyi konu olarak seçerek bizlere geniş seçim alanı yarattığı ve bu ayın ev sahipliğini üstlendiği için Vildan‘a çok teşekkürler…

Bizim evde her sebze gibi kabak da severek tüketilir..Hem yemek olarak hem de balkabağı tatlısı olarak soframızın vazgeçilmezlerindendir.

Ben de etkinliğe iki tarifle katılmak istedim. Birincisi çok lezzetli ve değişik bir salata/meze çeşiti. İkincisi de benim favori yemeklerimden biri. Ben çok fazla et sevmeyen biri olarak, bazı sebze yemeklerine et eklenmediğinde (tarifteki kabak yemeğinde olduğu gibi) daha çok seviyorum. Özellikle bu yemekteki nane içinizi ferahlatan hoş bir lezzet katıyor.

Herkese sevgiler..

CEVİZLİ KABAK SALATASI


Malzemeleri:
3 adet orta boy kabak
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay bardağı iri kırılmış ceviz içi
2 diş sarımsak
5 dal dereotu
2 su bardağı süzme yoğurt
tuz

Yapılışı:

Kabakları soyup, ince şekilde rendeliyoruz ve bir kaşık zeytinyağıyla tavada suyunu çektirip soteliyoruz. Daha sonra 2 diş sarımsağı dövüp, istediğiniz miktar tuz, iri kırılmış ceviz ve ince doğranmış dereotu ile birlikte yoğurda karıştırıyoruz. Kabaklar iyice soğuyunca yoğurtlu karışıma ekliyoruz. İyice karıştırdıktan sonra servis tabağına alıp üzerini toz kırmızı biberle (ya da istediğiniz başka bir malzemeyle) süslüyoruz.

NANELİ KABAK YEMEĞİ


Malzemeleri:

3 adet orta boy kabak
1 adet orta boy soğan
2 diş sarımsak
1 adet orta boy domates
1 yemek kaşığı domates salçası
1 yemek kaşığı zeytinyağı
1 çay tabağı pirinç
2 çay kaşığı kuru nane
tuz

Yapılışı:

Yemeklik doğradığımız soğan ve doğranmış sarımsakları sıvıyağla pembeleştiriyoruz. Daha sonra salça ve domatesi ekleyip biraz daha kavuruyoruz. Bunların üzerine soyup, kesme şekeri büyüklüğünde doğradığımız kabakları ilave ediyoruz. Hepsini bir iki kez karıştırıp üzerini örtecek kadar kaynar su ekliyoruz. Kaynayan yemeğe yıkadığımız pirinci, nane ve tuzu ekleyip pişiriyoruz.

YE-16 YEMEK ETKİNLİĞİ VE ANNEMİN SÜRPRİZİ

Kasım 8, 2006 - 8:44 pm 8 Comments

Kendime bir blog oluşturmadan önce diğer yemek bloglarında gezindiğimde Yemek Etkinlikleri’ni zevkle takip ederdim. Benim blogumla katılacağım ilk etkinlik de sevgili Evrenbal‘ın ev sahipliğini yaptığı YE-16 Patates etkinliği olacakmış meğer:).

Blogumu kurduktan sonra ise evde anneme sürekli Yemek Etkinliklerinden bahsediyordum ve bu ayın konusunun Patates olduğunu anlatıyordum ona. Böylece ikimiz birden etkinlik için farklı tarifler düşünmeye başladık. Ben sürekli anneme seçenekler sayıyor sürekli karar değiştiriyordum. Sonuçta az çok birşeyler oluşmuştu kafamızda. Ne varki haftaarası işten geç ve yorgun döndüğüm için kafamızda planladıklarımızı yapmayı hep başka günlere erteliyordum. Çünkü ben yorgun olduğumda ya da kafam dalgın olduğu zamanlar yemek yapmaya pek yanaşmıyorum, hayalimde canlandırdığım güzel sonuçları alamazmışım gibi geliyor.

Bu hafta her gün aynı ertelemelerimi yapıyordum ki dün akşam yine annemin güzel bir sürpriziyle karşılaştım. Planladığımız patatesli tarif onun ellerinde vücut bulmuş, tüm güzelliğiyle tabakta poz vermeyi bekliyordu:))..Canım annem beni düşünmüş etkinliğimize emeğiyle katılmış.

Sonra tabi o güzel börekler sofrada tarafımca denenip tam not aldılar. İlk kez denediğimiz (kendimizin uydurduğu:)) bu tarifimiz; yumuşacık, patatesli, mayalı bir börek. Umarım deneyenler bizim kadar memnun kalır.

SOSİSLİ PATATESLİ MAYALI BÖREK


Malzemeler:

Hamuru İçin:
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı ılık süt
1 su bardağı ılık su
1 çay kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 paket instant maya
aldığı kadar un

İç Malzemesi:
1 paket sosis (annem tavuk sosisle yapmış)
4 tane orta boy haşlanmış patates
1 tane orta boy kuru soğan
yarım demet maydanoz
1 tatlı kaşığı biber salçası (isteğe göre acı biber salçası)
2 yemek kaşığı sıvı yağ
karabiber (miktarı arzuya göre)
tuz (miktarı arzuya göre)

ayrıca açılan hamura sürmek için biraz sıvı yağ ve üzeri için 1 yumurta

Yapılışı:

Hamur için önce sıvı malzemeleri homojen hale gelene kadar karıştırıyoruz. Sonra biraz unumuzu ve mayayı ilave edip kulak memesi kıvamında bir hamur elde edene kadar iyice yoğuruyoruz. Hamurun bulunduğu kabı streç filmle kaplayıp yarım saat oda sıcaklığında dinlendirip kabarmasını sağlıyoruz. Daha sonra, hamuru ikiye bölüyoruz, her parçayı yarım santim kalınlığında açıp üzerine biraz sıvıyağ sürdükten sonra dört kenarından katlayıp 15 dakika daha dinlendiriyoruz. Bu arada iç malzemesini hazırlayabiliriz. Bunun için önce yemeklik doğranmış soğanı ve küçük küçük doğradığımız sosisleri sıvıyağla kavuruyoruz. Bunların üzerine biber salçasını ilave edip biraz daha kavurup ocağın altını kapıyoruz. Pişirdiğimiz bu malzemelerin üzerine haşlayıp küp küp doğradığımız patateslerle ince kıydığımız maydanozumuzu ilave ederek, tuz ve karabiberle tatlandırıp harmanlıyoruz. Daha sonra yağlayıp beklettiğimiz hamurlardan birini fırın tepsisi büyüklüğünde açıp yağlanmış tepsiye yayıyoruz ve üzerine iç malzesini yerleştiriyoruz. İkinci hamuru da tepsiye göre açıp iç harcın üzerini tamamen kapıyoruz. Son olarak, üzerine çırpılmış bir yumurtayı sürüp istediğimiz büyüklükte dilimlere keserek 200°C’ye ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

Deneyecek herkese şimdiden afiyet olsun diyorum..

Ayrıca böylesi güzel bir konuyla etkinliğe ev sahipliği yapan Evrenbal’a çok teşekkürler..